Sosyal varlıklarız ve bir diğeriyle bağ kurmamız için iletişim kurmamız gerekir. Bu durumda iletişimi anlam paylaşımı için bir araç olarak düşünebiliriz. İletişim kurmak var oluşumuz ve bağ kurmamız için bu kadar önemliyken, çocuklarınızı bu konuda yeterince desteklediğinizden emin olmalısınız. İletişim, öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir beceridir. Yeni doğan bir bebek, iletişim becerisi zihninde yüklü şekilde dünyaya gelmez. Çocuğunuzun iletişim becerilerini geliştirerek sağlıklı iletişimi öğretmeniz, gideceği tüm kurslardan ve okullardan daha temel bir yerdedir. En iyi okulu, en iyi derecelerle bitirmiş bir çocuk düşünün. Sosyal ilişkileri berbat, iş görüşmelerinde kendini iyi ifade edemiyor, romantik ilişki kursa bile çatışmaları yönetemiyor. Kötü bir senaryo değil mi? O halde iletişim becerilerini desteklemenin, çocuğunuzu hep bir adım önde götüreceğini söyleyebiliriz. Peki nasıl desteklemelisiniz?

1)Çocuğunuzun iletişimi öğrenmesinin ilk adımı tahmin edeceğiniz gibi onunla gerçekten iletişim kuruyor olmanız. Bu nedenle öncelikle yakın çevrenizle kendi iletişiminizi gözden geçirin. Çocuğunuzla ya da eşinizle konuşurken göz teması kuruyor musunuz? İyi bir dinleyici misiniz? Yoksa çocuğunuz sizinle konuşurken bile bir taraftan yemekle ya da telefonla mı ilgileniyorsunuz? Model olduğunuzu unutmayın.

2)Çocuğunuzun kelime haznesi ne kadar geniş olursa iletişimi o kadar güçlü olacaktır. Kelime haznesini geliştirmenizin en iyi yollarından birisi de bol bol kitap okumak. Henüz okuma bilmiyorsa her gün bir hikayeyle destekleyin. Okumayı öğrendiyse ilgisini çekebilecek yaşına uygun kitaplara yönlendirin. Birlikte resimlere bakarak hikayeler türetin. Hayal gücünü olabildiğince destekleyin.

3)İletişimin önündeki en büyük engellerden biri artan teknoloji kullanımıdır. Özellikle erken dönemde ekran karşısında alıcı konumda kalan çocukların dil gelişimleri olumsuz etkilenmekte ve aileler bu durumu geç fark edebilmektedir. Ekran süresini mümkün olduğunca kısıtlamanız bu nedenle çok değerlidir.

4)Akranlarıyla mümkün olduğunca bir araya gelmesini sağlayın. Parklara, oyun gruplarına götürün. 3 yaşından sonra iyi bir oryantasyon sürecinin ardından anaokuluna göndererek sosyal gelişimini destekleyebilirsiniz.

5)Yüz yüze iletişimde algılanan anlamın yüzde 60’ının beden diliyle ilişkili olduğunu biliyor muydunuz? O halde beden dili konusunda da rehberlik ettiğinize emin olun. Farkındalık kazanmasına yardımcı olmak için yansıtma yapabilirsiniz, şu an kaşlarını çattın ve yumruklarını sıktın öfkeli görünüyorsun, gibi ifadeler yardımcı olabilir.

6)Sessiz sinema ya da kulaktan kulağa oynamak beden dilini etkin kullanmayı öğrenmek için destekleyici oyunlardır. Yine evcilik gibi canlandırma oyunlarında da çocuk kuracağı iletişimle rolleri prova edebilir, iletişimi deneyerek öğrenebilir. İletişim içinde kalarak bol bol oyun oynayın.

7)Farklı ortamlarda, farklı kişilerle iletişim kurmasını destekleyin. İletişimini çeşitlendirin. Markette kasiyerle, restoranda garsonla, kitapçıya gittiğinizde satış görevlisiyle, oturduğunuz yerde varsa komşularınızla iletişim kurması için alan açın.

8)Gelelim üslup meselesine. Çocukların iletişim becerilerini desteklerken sınırları ve saygı çerçevesinde konuşmayı da öğretmeniz gerekmektedir. Tabi ki yine kendi üslubunuza dikkat edin. Siz çocuğunuzla, eşinizle saygılı konuşuyor, kelimeleri özenli seçiyor, konuşmanızda nezaket sözcüklerine yer veriyorsanız çocuğunuzda sizden güzel üslubu öğrenecektir. Aksi halde kendi kullanmadığınız kelimeleri (örn, lütfen, teşekkür ederim, özür dilerim) çocuğunuzdan beklemeniz çok da gerçekleşecek bir beklenti olmayacaktır.

9)İletişimin bir boyutu da aynı fikirde olunmadığı durumda alınan tavırdır. Küsme, duvar örme, öfkeyle ses yükseltme ya da argo kelimeler kullanma sağlıklı iletişim davranışları değildir. Bu davranışlar ortaya çıktığında doğru şekilde rehberlik ederek doğru davranışa yönlendirmeniz önemlidir. Anne baba arasındaki çatışmaların yönetim şekli çocuklar üzerinde çok belirleyici olmaktadır. Bu nedenle ev ortamında sizin de bu olumsuz tutumları sergilemediğinize emin olmalısınız.

10)Evde yeterince sohbet ediliyor mu yoksa sadece ihtiyaçlar için mi iletişim kuruluyor? Gün sonunda aile üyeleri arasında günün nasıl geçtiğinin paylaşıldığı, duyguların ifade edildiği sohbetler ediyor mu yoksa diyaloglar kısa cümlelerle geçiştirilip herkes teknolojiye mi dalıyor?  Bu sorulara vereceğiniz farkındalıklı cevaplar ve alacağınız önlemler doğrudan çocuğunuzun iletişim becerileri üzerinde etkili olacaktır.

Sağlıkla kalın, iyi haftalar.

Sadakat(siz): Aldatma ve aldatılma üzerine bir yazı Makale: Sadakat(siz): Aldatma ve aldatılma üzerine bir yazı